Kayıtlar

ÖZGÜVENLİ KİŞİLERİN 7 TEMEL ÖZELLİĞİ

Resim
‟Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarımˮ Muhammet Ali Bazı insanlar başarısız olduklarında bile nasıl oluyor da özgüvenli kalabiliyorlar? Bu doğuştan gelen bir yetenek mi yoksa öğrenilebilen bir şey mi? Peki, bu konuda ben neler yapabilirim? Durun durun, sakin olun J Bu yazı tam da sizin için anlaşılan… İyi okumalar 1) Kendilerini konfor alanlarının dışına atarlar (They push themselves outside of their comfort zone) : Harekete geçmek kadar özgüven oluşturan başka bir şey yoktur. Hele hele, bu hareket risk ve başarısızlık ihtimali içeriyorsa. Özgüvenli kişiler risk ve başarısızlık konusunda kendilerini rahat hissedene kadar düzenli olarak küçük aksiyonlar alırlar. Arzuları ve hedefleri doğrultusunda adım atmaktan çekinmezler. Korkunun ya da hata riskinin onları durdurmasına izin vermezler. 2) Başarısızlığı bilgi olarak görürler (They view failure as information) : Özgüvenli kişiler başarısızlığa karşı bağışıklığı olan kişiler değillerdir. Başarısızlıklar onlar için daha iyisi

"İKNÂ ETMEK İÇİN 7 YÖNTEM"

Resim
‟İknâ kabiliyeti olan bir kişi, sadece fikirleri olan yüzlerce kişiyi alt ederˮ Winston Churchill Hayatımızın her anında, birilerini bir şeyler için iknâ etmeye çalışıyoruz. Sevgilimizi, eşimizi, çocuğumuzu, çalışma arkadaşımızı, patronumuzu… Belki de en zoru, kendimizi iknâ etmeye çalışıyoruz. Bir şeylere başlamaya ya da bir şeyleri bırakmaya iknâ etmeye çalışıyoruz. Bazıları iknâ etmeyi bir türlü beceremezken, nasıl oluyor da bazıları bu işte oldukça başarılı olabiliyor? Bunun basit bir yolu var mıdır acaba? Gelin, iknâ için kullanabileceğiniz 7 temel yönteme birlikte bir göz atalım. 1) Karşılık Yaratmak ( Borçlandırma Tekniği ): En basit haliyle bize yapılan iyiliği karşılıksız bırakmama isteği. Hiç şüphe yok ki, bize iyilik yapan birinin talebine daha kolay evet deriz. Malumunuz, minnet borcu ödenmezmiş. Ancak, İyiliği (karşılık beklemeden) ilk yapan taraf olmak da önemlidir. Ne demiş atalarımız; “İyilik yap denize at” J Ör: Arkadaşımız bizi evine davet ettiğinde, b

"ÖFKE YÖNETİMİ İÇİN 7 TEMEL İPUCU"

Resim
“Engellenme Hissi” en basit tanımıyla kişinin herhangi bir eyleminin fiziksel olarak engellenmesiyle oluşan anlık ve geçici bir duygu (Örneğin; bir kapıdan geçmek isterken birinin önünüze geçip sizi engellemesi). İlginç olansa, bu duygunun sosyokültürel statülerinden bağımsız olarak kişilerde anlık öfke patlamasına ( öfke epizotu ) sebep olması. Aklı başında olan (en azından görünüşte J ) koca koca insanların bile bir bilet sırası niye kavgaya tutuşabildiğinin de kanıtı sanırım J . Peki, sizler de böyle bir durumla karşılaştığınızda öfkenizi nasıl kontrol edeceksiniz? Gelin, hep birlikte bunun nasıl yapılacağına dair temel ipuçlarına bir göz atalım: 1)   Diğer kişinin gerçekten ne söylemeye çalıştığına odaklanın ( Focus on what the other person is really trying to say ): Her şeyi kişisel algılamak yerine diğer kişinin gerçekten ne söylemek istediğini ortaya çıkarmaya çalışın. Suçlayıcı ve/veya hakaret içeren kelimeler içerisinde boğulmaktansa bir adım geriye çekilip büyük resmi g

"SEVİLEN KİŞİLERİN 7 TEMEL ÖZELLİĞİ"

Resim
İş ya da sosyal hayat ayrımı yapmadan sevilen biri olmak ister misiniz? “Zaten beni severler”  diyorsanız bu yazıyı okumayın J Peki ya, öyle değilse? Sevilen bir yönetici olmak günümüz iş dünyasında gerçekten zor bir iş. Bir iş dünyası profesyoneli olarak, “Ofiste sevilen biri olmak zorunda değilim” de diyebilirsiniz tabi ki. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, sevilen kişiler daha çok iş teklifi ve daha çabuk terfi alıyorlar, hata yaptıklarında daha kolay affediliyorlar ve de daha güvenilir bulunuyorlar J Bu arada, sevilmekten kastımız ofisin en yakışıklı ya da güzeli, en karizmatik ya da en dost canlısı olmak değil. Çok daha temel ve basit bir şeyden bahsediyoruz. Hiç şüphe yok ki, sevmek ve sevilmek en güzel duygu. Kişiyi yaşama bağlayan, hayat enerjisi veren de bir motivasyon kaynağı. Kendimiz için değil de sevdiklerimiz için bir şeyler yaptığımızda hissettiğimiz o mutluluk ne kadar hoş, değil mi? Peki, etrafımızdaki bazı kişiler çok sevilirken neden diğerleri için aynı duygu bes

"BAŞARILI" KİŞİLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Resim
Sizce başarı nedir? Zengin olmak mı? İyi bir iş ve kariyer mi? Mutlu bir aile kurmak mı? Mükemmel bir çocuk yetiştirmek mi? Bunların hepsi mi? Yoksa hiçbiri mi? O zaman gelin biz başarıyı, hayatta ulaşılan hedefler olarak özetleyelim. O halde, başarılı kişiler de hayatında belirlediği hedeflere ulaşabilenlerdir denebilir. Peki, böyle kişilerin hangi ortak özellikleri var acaba? Bizler de başarılı olmak için neler yapmalıyız? Gelin cevaplara birlikte göz atalım… 1) Yaptıklarınıza duygusal bağlılığınız olsun (be emotionally committed). Yani, yaptığınız şeyleri sevin ya da sevdiğiniz şeyleri yapın. Bu sizin için tamamen mümkün değilse bile, en azından yaptıklarınız içerisinde seveceğiniz, sizi mutlu edecek şeyler arayın. İşte ya da iş dışında yaptıklarınıza kendinizce değerli bir anlam yüklemeye de çalışın ( logoterapi ). [1]  Nasıl mı? Ne demişler?: “Arayan bulur” J Yeter ki niyetiniz bu olsun. Siz, sevdiğiniz ve kendinizce anlamlı şeyler yaparsanız başarı er ya da geç

"TÜRK İŞİ & JAPON İŞİ"

Resim
“Problem Çözme Sürecine Alternatif Bakışlar” Keşke, hayatımızda hiç problem olmasa. Evde ya da işte hiçbir problemle karşılaşmasak. Her şey tıkır tıkır işlese yani. Sahi, ne güzel olurdu değil mi? Acaba gerçekten öyle mi? Sıfır problemli bir hayat gerçekten ihtiyacımız olan şey mi? Peki, değilse ne olacak? Danimarka dünyadaki en şanslı insanların yaşadığı ülkelerden biri şüphesiz. Öyle olmasa dünya mutluluk endeksi sıralamasında her zaman en üstlerde olmazdı herhalde, değil mi? İki defa orada bulunmuş ve 8 farklı şehrinde proje yürütmüş biri olarak ben farklı bir Danimarka profili çizeceğim size. Önce genel resme birlikte bir bakalım: Toplam nüfus sadece 5.2 milyon (Kopenhag 2.5 milyon), herkesin (hemen hemen) bahçeli bir evi var, kişi başı gelir 40.000 $ seviyesinde, işsizlik sigortası da bir İskandinav ülkesi olarak maaşlarla yarışıyor tabi. Aile hekimi, aile avukatı, aile psikoloğu… Yok, yok maşallah… Dolce Vita (Tatlı Hayat) bu olsa gerek. “Böyle bir ülkede problem olur mu hi