"BAŞARILI" KİŞİLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Sizce
başarı nedir? Zengin olmak mı? İyi bir iş ve kariyer mi? Mutlu bir aile kurmak
mı? Mükemmel bir çocuk yetiştirmek mi? Bunların hepsi mi? Yoksa hiçbiri mi? O
zaman gelin biz başarıyı, hayatta ulaşılan hedefler olarak özetleyelim. O halde,
başarılı kişiler de hayatında belirlediği hedeflere ulaşabilenlerdir denebilir.
Peki, böyle kişilerin hangi ortak özellikleri var acaba? Bizler de başarılı
olmak için neler yapmalıyız? Gelin cevaplara birlikte göz atalım…
1) Yaptıklarınıza
duygusal bağlılığınız olsun (be emotionally committed). Yani, yaptığınız
şeyleri sevin ya da sevdiğiniz şeyleri yapın. Bu sizin için tamamen mümkün değilse
bile, en azından yaptıklarınız içerisinde seveceğiniz, sizi mutlu edecek şeyler
arayın. İşte ya da iş dışında yaptıklarınıza kendinizce değerli bir anlam
yüklemeye de çalışın (logoterapi). [1]
Nasıl mı? Ne demişler?: “Arayan bulur” J Yeter ki niyetiniz bu olsun. Siz,
sevdiğiniz ve kendinizce anlamlı şeyler yaparsanız başarı er ya da geç kendiliğinden
gelecektir. Hem madden hem de manen J
2) Başkalarının
sizin için ne düşündüğüne pek aldırmayın (don’t care too much what others think
of you). Çevre etkisinin belki de en güçlü olduğu ülkede yaşıyoruz. En
genel haliyle “El, âlem ne der?”
korkusu diyebiliriz buna. Başkalarının size uygun gördüğü şeyleri yapmak, size
uygun gördüğü hayatı yaşamak ileride “keşke”lerle
dolu bir yaşlılık geçirmenizden başka bir işe yaramaz. Bu nedenle,
çevrenizdekilere değil yapmak istediğiniz şeylere odaklanın. Herkes gibi
olmaktansa kendiniz gibi olmaya, kendi farklılığınızı ortaya koymaya çalışın.
Sizi kendisine benzetemeyenlerin tepkisine de kulak asmayın.
3) Beyninizi
her zaman esnek tutun (don’t let your brain get rigid). Sürekli aynı
şeyleri yapmamaya ya da sürekli yaptığınız şeyleri aynı yapmamaya çalışın J Buna, işinizi belli
aralıklarla değiştirin de diyebiliriz. Aynı iş yerinde ve aynı işi (görev
tanımı) çok uzun süre yapmamaya çalışın. Bununla birlikte bilgi ve sosyal çevre
kaynaklarınızı da ara ara değiştirmeye özen gösterin. Örneğin; farklı hobiler,
seminerler ve seyahatler hayata bambaşka açılardan bakmanıza ve sosyal
çevrenizi zenginleştirmenize yardımcı olacaktır. Bizler, eğitimlerimizde buna “kalıpların dışında düşünmek” diyoruz.
Beynimiz her ne kadar rutinlerle çalışmayı sevse de, siz rutinlere saplanıp
kalmayın.
4) Telefonunuzu
kapatacağınız zamanı iyi bilin (know when to turn off your phone). Teknoloji
ve sunduğu imkânlar nedeniyle artık belki de en çok zorlandığımız şey herhangi
bir şeye odaklanmak. Bu problem yeni nesilde hiperaktivite (dikkat bozukluğu, konsantrasyon eksikliği vb.)
olarak ortaya çıkmakta. İşte ya da iş dışında herhangi bir şeye odaklanmanız
gerektiğinde telefon gibi dikkatinizi dağıtacak şeylerden (distractors) uzak durmaya çalışın, gerekirse de kapatın. Çünkü başarı
konsantrasyon gerektirir. Aynı anda birden fazla şeyi yapma (multi-tasking) hakkındaki efsanelerin
artık yok olmaya başladığını da unutmayın. “Bir koltukta iki karpuz taşınmaz” sözünü hatırlayın J
5) Bir
odaklanma alışkanlığı edinin (have a focus routine). “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır”
sözünden hareketle, kendi odaklanma alışkanlığınızı edinin. Ne yaptığınızda ya
da yapmadığınızda daha iyi odaklandığınızı ve daha verimli çalıştığınızı keşfetmeye
çalışın. Bunu deneme-yanılma yöntemiyle zamanla da ortaya çıkartabilirsiniz.
Bir önceki maddeyi de göz önünde bulundurarak, her ne yapıyorsanız o an sadece
onunla ilgilenin. İşte ya da iş dışında bu şekilde çalıştığınızda, çok daha
kısa sürede çok daha verimli olduğunuzu ve sonuç aldığınızı göreceksiniz.[2]
6) Geçmişteki küçük ya da büyük
başarılarınızı unutun (don’t live in your
past successes). Rahmetli Demirel’in deyimiyle, “Dün dündür, bugün bugündür”. Geçmişteki hatalarınız kadar
başarılarınıza da çok fazla takılıp kalmayın. Daima geleceği ve yapacağınız
yeni şeyleri düşünün. Küçük başarılarınızın daha büyük başarılarınıza engel
olmasına izin vermeyin. Unutmayın ki, rehavete kapılmak başarı için çok
tehlikelidir. Hep daha iyiye ve sizi zorlayacak hedeflere yürümeye çalışın. Konfor
alanınızın (comfort zone) oluşmasına
sakın izin vermeyin.
(Genel
Kaynak: Robert Greene, “The 48 Laws of Power”)
Arif Gökhan Rakıcı / Kasım 2015
[1] Ayrıntılı
bilgi için bkz., Arif Gökhan Rakıcı, “Mutlu Olmak için 7 Temel
İpucu”
[2]
Almanya’nın yıllık ortalama 1.413 adam/saat ile dünyada en az çalışılan
ikinci ülke olduğunu biliyor musunuz? (Türkiye 1.877 adam saat ile 58 iş günü daha fazla) Ayrıntılı bilgi için bkz., Arif Gökhan Rakıcı, “İş&Özel
Hayat Dengesi için 7 Temel İpucu”
Yorumlar