"SEVİLEN KİŞİLERİN 7 TEMEL ÖZELLİĞİ"

İş ya da sosyal hayat ayrımı yapmadan sevilen biri olmak ister misiniz? “Zaten beni severler” diyorsanız bu yazıyı okumayın J Peki ya, öyle değilse? Sevilen bir yönetici olmak günümüz iş dünyasında gerçekten zor bir iş. Bir iş dünyası profesyoneli olarak, “Ofiste sevilen biri olmak zorunda değilim” de diyebilirsiniz tabi ki. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, sevilen kişiler daha çok iş teklifi ve daha çabuk terfi alıyorlar, hata yaptıklarında daha kolay affediliyorlar ve de daha güvenilir bulunuyorlar J Bu arada, sevilmekten kastımız ofisin en yakışıklı ya da güzeli, en karizmatik ya da en dost canlısı olmak değil. Çok daha temel ve basit bir şeyden bahsediyoruz. Hiç şüphe yok ki, sevmek ve sevilmek en güzel duygu. Kişiyi yaşama bağlayan, hayat enerjisi veren de bir motivasyon kaynağı. Kendimiz için değil de sevdiklerimiz için bir şeyler yaptığımızda hissettiğimiz o mutluluk ne kadar hoş, değil mi? Peki, etrafımızdaki bazı kişiler çok sevilirken neden diğerleri için aynı duygu beslenmiyor acaba? Bu bir yetenek mi? Yoksa geliştirmeye açık bir beceri mi? Daha çok nasıl severim ve sevilirim diyorsanız işte bu yazı tam sizin için. İyi günlerde ve de “samimiyetle” kullanmanız dileğiyle J

1)  Başkaları hakkında hoş şeyler söylerler (They say nice things about other people): Psikolojideki “yansıtma” ilkesinden de hareketle başkalarının hakkında kötü konuştuğunuzda dinleyenler, söylediğiniz o kötü özelliklerin aslında sizde de olduğunu düşünmeye başlarlar (spontaneous trait transference) Buradan çıkartılabilecek ders şüphesiz ki başkaları hakkında iyi konuşmak, yaptığı iyi şeylerden bahsetmek ve de hoş sözler sarfetmektir. Özetle; nasıl hatırlanmak istiyorsanız, öyle konuşun.

2)  İyi birer dinleyicidirler (They are good listeners): Yapması kolay gibi görünen ama bir türlü beceremediğimiz bir şey: dinlemek. Karşımızdakini gerçekten anlamak için dinlemektense maalesef vereceğimiz cevabı düşünmekten kendimizi alamıyoruz. “Beni kimse dinlemiyor” diyorsanız, önce bir dinlemeyi deneyin. Hepimizin etrafında dertleşmeyi çok sevdiğimiz arkadaşlarımız vardır. Onları niye sevdiğinizi düşündünüz mü hiç? Cevap aslında çok basit: Çünkü onlar bizi çok iyi dinliyorlar. Derdimize yardımcı olamasalar da, problemimizi çözemeseler de bizi gerçekten iyi dinleyen biriyle konuştuğumuzda, hepimiz kendimizi çok iyi hissederiz.

3)  Otantiktirler (They are authentic): Kim oldukları hakkında oldukça rahattırlar. Kendileri olmak ve davranmak konusunda taviz vermezler. Olmadıkları bir kişi gibi davranmazlar. Özetle, “Neysem, oyum” derler. Bu orijinal halleri de onları bir açıdan dikkat çekici, dinlenir ve sevilir hale getirir.

4)  İlişkileri özelleştirirler (They prioritize relationships): Başkalarıyla olan ilişkilerini güç ve konumu temel alarak kurmazlar. Sıfatların onlar için bir önemi yoktur. Herkesle çok rahat ve çok samimi bir iletişim kurabilirler. Onlar için önemli olan kişi değil, ilişkidir.

5)  Başkalarının kendini göstermesini sağlarlar (They draw people out): Etrafındakileri konuşmaya teşvik ederler. Bunu da karşı tarafa karşı meraklı olarak, soru sorarak, dinleyerek ve olumlu davranarak yaparlar. Samimi olan bu davranışları nedeniyle de tartışmalarda ya da sunumlarda çok daha ikna edici olurlar.

6)  Başarıyı paylaşırlar (They share the spotlight): Başarısızlık hep sahipsiz kalırken, nedendir bilinmez J başarının ortağı hep çok olur. Sevilen kişiler başarıyı sahiplenmek yerine onu paylaşmayı tercih ederler. Örneğin, bir ödül aldıklarında bunun olmasını sağlayanları o ana ortak eder ve samimiyetle başarılarını paylaşırlar.

7)  Zayıf olmaktan korkmazlar (They aren’t afraid to be vulnerable): Kimsenin mükemmel olmadığını, herkes gibi kendilerinin de zayıf noktaları olduğunu bilirler. Hatalarını ya da becerisizliklerini gizlemeye çalışmazlar. Bu samimi ve açık yürekli davranış karşılarındakini de aynı şekilde davranmaya teşvik eder.

(Genel Kaynak: Stephanie Vozza, FastCompany)                                                                              Arif Gökhan Rakıcı