“YENİ İŞ MODELLERİ”

Değişen Tüketiciye Değişen Yaklaşımlar…
Gelişmeler gösteriyor ki 21.yy sandığımızdan çok daha fazla şeyi, hem de kökünden değiştirecek. Üretim-Tüketim yapısındaki değişiklik yeni bir ekonomik modelin (Collaborative Economy) ayak seslerini iyice duyulur hale getirdi. Gelin biz buna “Paylaşım Ekonomisi” diyelim. Artık tüketim değil paylaşım, sahiplik değil fayda sağlama yaklaşımı ön plana çıkmış durumda. Bu durumu destekleyen yepyeni iş modelleri çoktan karşımıza çıkmaya başladı bile.
Müşteriler eskisi gibi değil, çok daha bilinçliler (pro-sumers[1]) ve talepkârlar (custowners[2]). Yalnız bu talep sanıldığı gibi daha fazla değil, daha az ve bilinçli tüketmeye yönelik. Marka tercihi de artık farklı kriterlerle yapılmaya başladı (çevreye saygı, sağlık, doğallık vb.). Marka bağlılığı ya da bağımlılığı ise anlık olarak değişkenlik gösterir oldu. Artık sahiplik ile satın alma arasındaki organik bağ da oldukça zayıflamış durumda. Bir üründen ya da hizmetten faydalanmak için satın almak gerekmediği kanısı iyice yaygınlaşmaya başladı. Hatta satın alma bir açıdan israf ve boşa harcanan kaynak gözüyle görünmeye bile başladı denebilir. Klasik kiralama ya da leasingin sistemlerinin tam anlamıyla yanıt veremediği bir durum ile karşı karşıyayız. Önceki kuşaklar tarafından yaylım ateşe tutulan (kısmen haklı gerekçelerle J) Y nesli ise bu konuda çitayı oldukça yükseltmiş durumda. Geri-dönüşüm (re-cycle) ile başlayan çevresel farkındalık ve bilinçlenme süreci, önce ön-dönüşüm (pre-cycle[3]) sonra da serbest-dönüşüm (free-cycle[4]) ile tüketimin azaltılması halini aldı. Bugün ise bu durum yeni bir iş modellerini doğurdu denebilir. Değişen tüketici ve tüketim alışkanlıklarına cevaben birçok sektörde, birçok yeni firma rekabet dengesini değiştirecek bir hızla kuruldu (yıkıcı inovasyon-desruptive innovation) ve çok kısa sürede (kulaktan kulağa pazarlama-WOM marketing) ciddi pazar payları elde etmeye başladı.
B2B (business-to-business), B2C (business-to-consumer)… Bu iş modelleri bugüne kadar duymaya alışık olduğumuz kavramlardı ama artık P2P (peer-to-peer), M2P (mentor-to-protégé) gibi yepyeni iş modelleri ve kavramlarla karşı karşıyayız. İnternetin ve e-ticaretin iyiden iyiye hayatımıza girmesiyle (internet ekonomisi-internet of things), akıllı telefonların yaygınlaşması ve de mobil cihazlar sayesinde (mobilism) anlık iletişimin (instant connectivity) artması artık hemen herkesi bir mikro-girişimci haline getirdi. Bir iş kurmak için gereken sermaye miktarı da artık iyiden iyiye azalmış durumda. Yeni iş fikirleri için yeni ve ucuz kaynakları da artık bulmak çok kolay. Genel anlamıyla eşler ya da denkler arası iş modeli anlamına gelen P2P iş modeli, ürün-hizmet sahipliğini paylaşmaya dönük bir gelir kapısı oluşturuyor.  Bu model gerçek kişilerle anlık tecrübe ve/veya deneyim paylaşımı (M2P) olarak da farklı versiyonlara doğru evrilmeye başladı denebilir. Daha rahat anlaşılması açısından Türkiye’den birkaç örnek vermek gerekirse:
BlaBlaCar Türkiye (http://www.blablacar.com.tr/): Global bir araç paylaşım sisteminin Türkiye ayağını oluşturan şirket hem şehirlerarası hem de şehir içi ulaşımda kullanıcılara seyahat sırasında kendi araçlarındaki boş kalan koltukları belli bir ücret karşılığında doldurma şansı veriyor. Böylece hem araç sahipleri masraflarını düşürüyor hem de araç sahibi olmayanlar bu konforu paylaşma imkânına sahip oluyor.

Garaj Yeri (http://www.garajyeri.com/): Araç sahiplerine boş zamanlarda araçlarını kiralayarak ek gelir elde etme fırsatı sunan bu şirket, aracı olmayanlara da saatlik veya günlük uygun fiyatla araç kiralama şansı sunuyor.

BiTaksi
(https://bitaksi.com/): Taksi duraklarını tarihe gömebilecek olan bu girişim hem taksi şoförlerine hem de müşterilere güvenli ve kaliteli bir taksi deneyimi yaşatıyor. Müşteriler cep telefonlarındaki uygulama ve gps sayesinde tam bulundukları yere taksi çağırabilirken, gelen taksicinin kimlik bilgilerini ve kullanıcı yorumlarını görebiliyor. Çünkü her kullanımdan sonra müşteriler ve taksiciler karşılıklı olarak birbirlerini değerlendirip not verebiliyorlar. Sistem üzerinden takip edilen taksi her iki taraf açısından da güvenlik sağlıyor. Yolu uzatma uyarısı (müşteriye fayda) ya da uzun süreli duruş uyarısı (sürücüye fayda) bu önlemlerden sadece ikisi. Kredi kartı ile ödeme yapma seçeneği ise cabası. 
 
Über (https://www.uber.com/tr/): Deyim yerindeyse şimdiye kadar verdiğimiz üç örnek iş modelinin birleşmiş hali. İster taksi, ister araç kiralama, isterseniz de aracınızı kiralama/paylaşma imkânı sunan karma bir sistem.

Kurumsal bir paylaşımlı iş modeline örnek olarak ise Türkiye’de hızla büyüyen Urban Station (http://turkey.enjoyurbanstation.com/tr/)verilebilir. Ofis kiralama ve sabit diğer birçok altyapı masrafından şirketleri kurtaran bu iş modelinde oldukça prestijli lokasyonlarda toplantı, sunum, eğitim ya da standart ofis kullanımı için uygun fiyatlarda değişik paket satın alma seçenekleri sunuluyor. Ayrıca bireysel kullanım da mümkün.


Bu yeni iş modellerine ayak uyduran dünyada başka kimler mi var? Bir göz atın…[5]




[1] Professional consumer (Profesyonel tüketici): Bilgiye ulaşmak kolaylaştıkça tüketiciler artık satın alacağı ürün/hizmetle ilgili çok daha fazla araştırma yapıyor ve neredeyse ürünün/hizmetin satışını yapan şirketlerden bile daha çok bilgiye sahip oluyorlar.
[2] Customer owner (Sahiplenen müşteri): Müşteriler tercih ve de takdir ettikleri markaları sahiplenip gelişmesi için katkıda bulunmaya hatta zorlamaya bile başladılar.
[3] Örneğin; marketten aldığınız bir poşeti sonraki alışverişinizde tekrar kullanmanız
[4] Ayrıntılı bilgi için: https://www.freecycle.org/
[5] fastcompany.com 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"SİYASAL TEMSİL ve DEMOKRASİ"

"METROBÜSTE "RAHAT" YOLCULUK İÇİN 7 TEMEL İPUCU :)"

"...VE TANRI KADINI YARATTI"