"İŞ-ÖZEL HAYAT DENGESİ İÇİN 7 TEMEL İPUCU"

Yıllık izinlere sıkışan bir hayattan kurtulmak mümkün mü acaba? Peki ya, dünyada durum nasıl? Almanya’nın dünyanın en az çalışılan ikinci ülkesi olduğunu biliyor muydunuz? (yıllık ortalama 1.413 saat) En az çalışılan ülke ise Hollanda (1.379 saat). Türkiye’de ise insanlar (12 milyon çalışan) Almanya’dan tam 58 iş günü daha fazla çalışıyor (yıllık 1.877 saat).[1] Durum böyle olunca, nerede hata yaptığımızı biraz irdelemek gerekiyor sanırım. Tatile çıktığımız şu günlerde iyice ağırlaşan “pazartesi sendromu” nu biraz olsun hafifletebilirsek, ne mutlu bize. Gelin iş-özel hayat dengesi için yapılması ve yapılmaması gereken 7 temel şeye bir göz atalım. İyi tatiller J
1) Hayattan
ne istediğinize dair bilinçli tercihler yapın (Make deliberate choices about what you want in life): Hayatı akışına bırakmak yerine,
hayattan ne istediğinize ve beklediğinize dair net fikirleriniz olsun.
Zamanınızı nasıl geçireceğinizi de bu doğrultuda belirlemeye çalışın.
Hayatınızdaki önemli kişilerle (eşiniz, aile büyükleri, yakın çalışma
arkadaşları) bu konuyu konuşun, fikir alışverişinde bulunun. Sizin için neyin
gerçekten önemli ve değerli olduğuna karar verin. Daha sonra da kendinize bir
yol haritası belirleyin ve ona sadık kalın.
2) Yakın
çevrenizle neyin işleyip işlemediğini düzenli olarak konuşun (Regularly communicate about what's working
and what isn't): Yol
haritanızı uygulamaya geçirdiğinizde birçok etmenin bu haritayı zorlayacağını
unutmayın. Hayatınızdaki önemli ve değer verdiğiniz kişilerle sürekli iletişim
halinde olun. Yol haritanızda işleyen ve işlemeyen, tıkanan noktaları tartışın.
Düzeltme ya da güncelleme yapmaktan çekinmeyin. Yeter ki asıl hedeften
uzaklaşmayın. İstemediğiniz bir ortamda uzun süre bulunmaktansa gerekirse yer
ve konum değiştirmeyi göze alın.
3) Ailenize,
arkadaşlarınıza ve hobinize zaman ayırın (Set
aside time for family, friends and important interests): Sevdiklerinize işten arta kalan
zamanınızı ayırmayın. Onlarla vakit geçirmek için düzgün bir zaman planı yapın
ve işle ilgili acil bir durum gelişse bile bu konuda taviz vermemeye çalışın.
Sonradan pişmanlık duymamak için buna özen gösterin. Unutmayın ki, geri
getirilemeyen tek şey zaman.
4) Başarı
konusunda kendi yaklaşımınızı belirleyin (Set
your own parameters around success): Kim olduğunuza, değerlerinize ve nelerin gerçekten önemli
olduğuna dair güçlü bir algınız olsun. Bunu yaptığınız her şey için bir rehber
olarak kullanırsanız sizin için gerçek başarının ne olduğunu da tanımlamış
olursunuz. Sizi neyin mutlu ettiğini bilin ve bunu mümkün olduğunca hayatınıza
dahil edin. Bu durum başkaları tarafından iş ve hayat arasında kalmışsınız gibi
değerlendirilse bile belirlediğiniz yaklaşımdan vazgeçmeyin..
5) Dikkatinizi
dağıtan şeylerden uzak durun (Turn off
distractions): Planladığınız
iş dışı vakitlerinizde elektronik aygıtlarınızı (laptop, pc, tablet, telefon
vb.) kapatmaya veya en azından sessize almaya özen gösterin. Aynı anda birçok
şeyi yapmanın (multitasking) çok da verimli olmadığını bilin ve o an ne
yapıyorsanız sadece ona odaklanın. Müziğin, meditasyonun (yoga, reiki vb.) ve
sporun sizi günlük stresten uzaklaştıracağını ve iş saatlerindeki
performansınızı da arttıracağını unutmayın.
6) Tutkularınızın
peşinden gitmenizi sağlayacak hedefleriniz olsun (Have goals aligned with pursuing your passion): Birçok kişi hayat koşturmacası
içerisinde, kendisini hayatın kontrolünü kaybettiği bir noktada bulabilir. Size
düşen ise o ana değil, finalde nereye varacağınıza odaklanmaktır. Nihayetinde
istediğiniz şeye ulaşacağınızı düşünüyorsanız o an için bazı fedakârlıklarda
bulunmaktan çekinmeyin. Örneğin, girişimciler işlerini yeni kurdukları ilk
dönemlerde genelde gecelerini gündüzlerine katarak çalışırlar ancak belirli bir
süre sonrasında işlerini yoluna koydukları için işe ayıracakları zamanı da
yavaş yavaş düşürebilirler.
7) Güçlü
bir destek ağınız olsun (Develope a
strong support network): Zor
zamanlarda yardım alabileceğiniz tanıdıklarınızın sayısını arttırın. Bunun için
de zor zamanlarında tanıdıklarınızın yanında olmayı ihmal etmeyin. İyi gün
değil, kara gün dostu olmaya özen gösterin. Bununla birlikte ilgi alanlarınızı
(iş ve hobi) çeşitlendirin ve iletişim ağınızı da güçlendirin. Yeni şeyler
öğrenmeye (bilgi ve beceri) açık ve hevesli olun. Özetle, çevrenizi
genişletmeye çalışın.
Tüm
bunlar bir yana, belki de en önemli ipucu
seveceğiniz bir işe sahip olmanız. Hobisi işi olanlar ya da hobisinden para
kazananlar kadar şanslı değilsek de yapacağımız belli tercihler ve belli fedakârlıklar
sayesinde en azından vakit geçirmekten mutluluk duyacağımız bir iş ortamı ve
kariyer gelişimine sahip olmak elimizde. Unutmayalım ki, mutluluk bir şans
değil, tercihtir.[2]
Yeter ki bunu ertelemeyin, çünkü hayat ertelemeye gelmez…
(Genel Kaynak: Harvey
Deutschendorf, FastCompany)
Arif Gökhan Rakıcı
Ağustos 2015
[1] Türkler, Almanya'dan yılda 464, Japonya'dan 149, ABD'den 90 saat fazla çalışıyor. Dünyanın en çok çalışılan ülkesi ise Meksika (2.250 saat). Kaynak OECD, 2011. Aktaran: http://www.ntvmsnbc.com/id/25423792
[2]
Ayrıntılı bilgi için bkz. “Mutlu
Olmak için 7 Temel İpucu”: http://www.abcdanismanlik.com/resim/makale/Mutlu_Olmak_icin_7_Temel_Ipucu_Arif_Gokhan_Rakici.pdf
Yorumlar